Yorum Zeka
1993'ten bugüneOnline eğitim, zaman ve mekân sınırlaması olmadan internet yoluyla öğretmen ve öğrencinin kendi belirlediği araçlarla eğitim aldığı sistemdir. Bu araçlar tablet, akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar ya da akıllı televizyon olabilir.
Bu sistemde dersler canlı olabileceği gibi öğretmenin önceden hazırladığı videolarla da olabilir. Yani online eğitim, web tabanlı tüm eğitsel uygulamaları kapsar. Online kelimesi İngilizce bir kelimedir. Türkçe ’si “Çevrimiçi’’ demektir. Ülkemizde “Çevrimiçi Eğitim’’ demek yerine ‘’Uzaktan Eğitim’’ şeklinde dilimize çevrilmiştir.
Uzaktan eğitim öğretmenin öğrenciyi uzaktan eğitebildiği bir eğitim sistemidir. Uzaktan eğitim kavramı çok geniş bir anlam ifade eder. Bunun içine Açık öğretim, online eğitim, mektupla eğitim, evde çalışma, bağımsız çalışma, dış çalışma gibi kavramlarda dahil ediliyor.
İlk defa Wisconsin Üniversitesi’nin kataloğunda 1892 senesinde “Uzaktan Eğitim (Distance Education)” terimi kullanılmıştır. Daha sonra bu kavram Alman eğitimci Otto Peters tarafından 1960 ve 1970’lerde Almanya’da insanlara tanıtılmıştır. 1990’lı yıllarda tekrar karşımıza çıkan uzaktan eğitim sistemi, uzaktan öğretim (öğretmen merkezli) ve uzaktan öğrenim (öğrenci merkezli) şeklinde ikiye ayrılır.
Aslında daha kolay anlaşılabilmesi için biz uzaktan eğitim=uzaktan öğretim+ uzaktan öğrenim olarak formüle edebiliriz.
İlk yıllarda yazışmalı olarak başlayan uzaktan eğitim sisteminde zamanla radyo, televizyon, bilgisayar ve günümüzde tablet ve akıllı telefondan da faydalanılmaktadır. Ayrıca öğretmen ve öğrenci iletişimi elektronik posta, bilgisayarlı konferans ve internet gibi web tabanlı sistemlerle sağlanıyor.
Ülkemizde Açık öğretim fakülteleri internet, video gibi araçları kullanıyor. Ama öğrenciyi ölçme değerlendirme (sınav) kısmını bizzat yüz yüze binalarda gözetmen eşliğinde yapıyor. Bu yazımızda kastettiğimiz daha çok online eğitim. Yani dersleri sadece internet ortamındaki videolardan aldığımız, sınavlar ve ödevleri de yine online şekilde yaptığımız eğitim sistemi.
Son 10 yıldır online eğitim ve kurslar tüm dünyada artış gösteriyor. Üniversiteler örgün eğitimlerinin yanı sıra online kurs ve enstitü birimleri kurdu. Her yıl bu online ortamda binlerce insana eğitim veriliyor. Pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada ve ülkemizde örgün eğitim kurumları online eğitime geçmek zorunda kaldı.
Bu geçiş süreci öyle ani oldu ki ilk dönem öğretmen, öğrenci hatta aileler bu sisteme adapte problemi yaşadı. Bu problemler sadece online eğitimde değil, online alışveriş, online kamu hizmetlerinde de görüldü. Pandemi iki okul döneminden bu yana devam ediyor. İlk zamanlardaki aksaklıklar şu anda büyük ölçüde giderildi. Öğrenci ve öğretmenler online eğitim sistemine alıştı. Ama bunu tüm dünya için söylemek zor. Her sistemde olduğu gibi online eğitim sisteminin de olumlu ve olumsuz yanları vardır.
Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 01.02.2013 tarihli toplantısındaki kararlarda ön lisans, lisans ve yüksek lisans programları 1. ve 2. Öğretim programlarındaki bazı dersleri uzaktan eğitim yoluyla verilebileceğine karar verildi. Derslerin ağ üzerinden eş zamanlı olarak çevrimiçi teknolojilerle işlenebileceği, derslerin işlenişinde kitap, televizyon ve ses gibi materyallerden yararlanılabileceği de alınan kararlar arasında.
Bu kararlar üniversitelerin, ortak zorunlu dersleri (Türk Dili, Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi, Yabancı Dil) uzaktan eğitim yoluyla işlemesine teşvik etti. Bu yapılan düzenlemeyle 119 devlet üniversitesinin 72’si uzaktan eğitim yoluyla ortak dersleri işliyor. Öğrenciler bu derslere evden, işten her yerden internet yoluyla katılabiliyor. O dersin öğretim görevlisiyle iletişim kurabiliyor. Kaydedilmiş videolar sayesinde anlamadığı konuları tekrar dinleyebiliyor.
Üniversitelerin ortak zorunlu dersleri online eğitimle işlemesinde şu etkenler var:
Böylece üniversiteler en azından ortak zorunlu dersleri online eğitim yaparak bu sorunlarını büyük ölçüde çözmüş oluyorlar.
Eğitim ve öğretim konusunda güncelliğini koruyan en önemli kavram “Gelecek.’’ Son yıllardaki tıp, teknoloji ve bilimdeki hızlı gelişmeler eğitim sektörüne de yansıdı. Bu hızlı değişim geleceğe dair tahmin edebilme ölçütlerimizi de değiştirdi. “Eğitimin geleceği nasıl olacak?” sorusu pandemi süreciyle beraber daha çok sorulur hale geldi. Çünkü tüm dünya ülkeleri salgın hastalıkla mücadele için ilk iş olarak okulları kapattı. Örgün eğitim online eğitime geçti. Öğrencilerin elinden düşürmediği kalem, defter ve kitabın yerini tablet, telefon ve bilgisayarlar aldı. Eğitimde adeta bir dijital dönüşüm yaşandı ve hala da yaşanmaya devam ediyor.
Dijital dönüşüm, organizasyonların sürekli güncellenen toplumsal ihtiyaçları karşılamak için teknolojiyi kullanarak bütüncül şekilde başkalaşmasıdır. Eğitimde dijital dönüşüm iki şekilde olur:
Online eğitimle beraber, eğitimde dijital dönüşüm çağı başlamış oldu. Güncel tabiriyle Eğitim 4.0 dönemi. (Son 250 yıllık dönemde dünya, 4 endüstri çağı yaşadı. Şu an 4. Sanayi devrimini yaşıyoruz. Endüstri ile beraber eğitimde değişiyor.)
Eğitim 4.0, dijital teknolojilerden faydalanarak kişiye uygun, özel eğitimle dünyanın yeni ihtiyaçlarına cevap veren tecrübeye dayalı eğitim sistemidir. Çünkü yapılan araştırmalara göre insanın kendi keşfettiği, deneyimlediği bilgi, ezber yaparak öğrendiği bilgiden daha kalıcıdır. Örneğin bir eğitim uygulaması var. Oyunlaştırılarak hazırlanıyor. Çocuğun ilgisini çekecek tarzda. Bu uygulamada top oynayan çocuk açıları ve yerçekimini farkında olmadan öğrenebiliyor.
Eğitim 4.0’da dijitalleşme için bir çok adım atıldı. Bunlar:
Ve daha bunun gibi her geçen gün geliştirilen uygulamalar.
Uzmanlara göre eğitimin geleceğinde kısaca şunlar var. (Bunlar aynı zamanda eğitim 4.0 amaçları):
Uzaktan eğitim, online eğitim, dijital dönüşüm, eğitim 4.0. Bu kavramları önümüzdeki dönemlerde daha sık duyacağız. Eğitimin geleceği bu noktada hepimizi heyecanlandırıyor. Fakat şöyle bir gerçek de var: Okul sistemlerinin dijital dönüşümü salgın nedeniyle hızlandı.
Online eğitime geçiş dijital materyallerin yetersiz oluşunu gözler önüne serdi. Ayrıca öğrencilerin internet erişim eşitsizlikleri de ortaya çıkan başka bir gerçek. Online eğitimin olumlu ve olumsuz yanlarını göz önünde bulunduracak olursak ilköğretim, ortaöğretim ve üniversiteler için yüz yüze eğitimden henüz vazgeçilecekmiş gibi gözükmüyor. Bu kademeler için online eğitim bir takviye edici olarak kabul görüyor. Ama yetişkinler için bunu söylemek doğru olmaz.
Online eğitimle alınan kurslar yetişkinlerin yaygın eğitimi adına fayda sağladı. Mezun oldukları alanda onlara katkıda bulundu. Hiç ilgisi olmadıkları konularda da onları bilgi sahibi yaptı. Şunu anlıyoruz ki online eğitim, eğitim 4.0 çağının henüz başlangıç dönemi. Amaçlarını göz önünde bulundurursak eğitim 4.0 bize ya eğitimin geleceğinden haberler verecek ya da geleceğin eğitimini bizim üzerimizde yapacak. Sizce hangisi?
Online Eğitim Nedir?
Online eğitim, zaman ve mekân sınırlaması olmadan internet yoluyla öğretmen ve öğrencinin kendi belirlediği araçlarla eğitim aldığı sistemdir. Bu araçlar tablet, telefon, dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar ya da akıllı televizyon olabilir.
Dijital Dönüşüm Nedir?
Dijital dönüşüm, organizasyonların sürekli güncellenen toplumsal ihtiyaçları karşılamak için teknolojiyi kullanarak bütüncül şekilde başkalaşmasıdır. Eğitimde dijital dönüşüm iki şekilde olur: Bilginin öğrenciye ulaşma şekli. Eğitimde kullanılan basılı tüm materyallerin dijital ortama taşınması.
Eğitim 4.0 Nedir?
Eğitim 4.0, dijital teknolojilerden faydalanarak kişiye uygun , özel eğitimle dünyanın yeni ihtiyaçlarına cevap veren tecrübeye dayalı eğitim sistemidir.